İsim kökeni; Napoleon'un
ordusunda savaşan Fransız asker Nicolas Chauvin'den
gelmektedir. Girdiği savaşlarda on yedi kez yaralandı ancak Napoleon ordusunda
savaşmaya devam etti. Geçirdiği ölüm tehlikelerine ve yaralanmalarına rağmen
savaşmaya devam etmesi sonucu 'vatanseverlik' kavramı onun hırslı, gözü kara,
saldırgan olma durumuyla ilişkilendirilerek 'Şovenizm' kavramı doğmuş
oldu.
Siyasal açıdan
Şovenizm kavram daha çok ulusallıkla ilişkili bir kavramdır. Şovenizmi; kör bir
ulusal çıkış, ulusal bağlılık ve başka uluslara karşı bir saldırganlık
besleyen, kendini diğer uluslardan ayrıcalıklı bir konuma yerleştiren psikoloji
olarak ifade edebiliriz. Özellikle bir başka ulusu ezen, egemen uluslarda
şovenizm akımı oldukça belirgindir. Şovenizm, tıpkı faşizm gibi milliyetçilik
akımının daha radikalize, saldırgan olmuş halidir. Egemen uluslar potansiyel
olarak şoven hücreleri vücutlarında taşırlar, ancak bu şoven hücrelerin
harekete geçme durumu tek başına siyasal söylemle sınırlı kalındığında bir
saldırganlık doğmaz. Ne zamanki örgütlü bir şovenizm doğar, şovenizmin
saldırganlığı daha açık bir biçim politik olgu olarak toplumsal yaşamda karşılık
bulur.
Şovenizmin siyasal
temsilcilerine şovenist denir. Şovenizm, şovenistliği yapılan ulus da dahil
olmak üzere tüm ulustan emekçileri ezme işlevine olanak sağlayan bir burjuva
ideolojisidir, farklı uluslardan işçi sınıfının birliğini anti-komünist
propagandalarında eşliğinde engeller. Asker, savaş, silah, ırk, vatan, ülke vb.
kavramlar temel olarak kendini kurguladığı, yüceltme-kutsama işlemini gördüğü
kavramlardır. Şovenizm belirli bir bilimsel tezlere dayanmadığı için daha çok
propaganda-ajitasyon yoluyla kitlelerin gericiliğini kolay bir biçimde harekete
geçirir, kitlelerin gericiliğini örgütleyerek toplum içerisinde siyasal hareket
yaratmaya çalışır. Şovenizmin saldırgan gücü; istisnasız toplumun alt
kesimlerinden lümpenlerden oluşur. Kimi psikolojik değerlendirmelere göre;
şovenizmin daha çok alt sınıfın en lümpen kesimini etkilemesi; hem ortalama
bilincin altında olmanın hem de toplumsal yaşamda yer edinememenin yarattığı
kimliksizliğin neticesinde daha fazla taraftar toplar. Öte yandan bölgeci bir
mantığa sahip olduğu için bazen yabancı düşmanlığı bazen ise başka ulusların
ülkelerini işgal etme politikasına dayanak oluşturur. Milliyetçiler teorik
olarak şovenist olsalar da asıl şovenist olma durumları ancak bu milliyetçiliği
daha açıktan, daha radikal bir biçimde savunduklarında ortaya çıkar.
Örnek vermek
gerekirse; Kürt ulusal sorunu konusunda Türk toplumu şoven damarlara sahiptir.
Bu damarlara kan; kimi dönemler var olan şoven-ırkçı-miliyetçi türevde
örgütlerin yaptığı müdahalelerle bir örgütlülük yakalar, dışa vurur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder