Burjuvazinin, gerici
feodalizm karşısında devrimci-ilerici bir pozisyon izlediği döneme ait, burjuva
devrimciliğinin en ilerici ideolojisidir. Jakobenizm kökenlerini, savunduğu
değerleri, radikal burjuva devrimciliğini 1789 Fransız Burjuva Devrimi’nden
alır.
Jakobenizmin;
devrimci bir burjuva ideolojisi olarak ‘tepeden inmecilik’, ‘halktan kopukluk’
olarak anlaşılma durumu yaygın yanlış bir görüştür. Oysaki Jakobenizmin ortaya
çıktığı dönem burjuva sınıfının devrimci bir rol oynamak için örgütlendiği,
feodal gericilik karşısında ‘halk iktidarı, cumhuriyet, aydınlanma, laiklik,
birey olmak, bilimsel düşünce’ vb. kavramları öne sürdüğü, ezilen diğer
emekçileri kendi etrafında toplamak için çalışmalar yürüttüğü, ortaya koyduğu ‘eşitlik-özgürlük-adalet’
kavramlarının yoksul halk, köylüler, baldırı çıplaklar tarafından benimsenip
uğrunda savaşıldığı bir dönemdir. Bu açıdan baktığımızda; burjuvazinin
feodalizm karşısında oynadığı devrimci rolün ideolojisi olan Jakobenizm ile
iktidarı aldıktan sonra gericileşen burjuva sınıfını ve onun farklı türden
ideolojilerini birbirine karıştırmamak gerekiyor.
1789’da
gerçekleşen Fransız Burjuva devriminin en radikal kanadı Jakobenlerdir.
Jakobenler ile diğer burjuva görüşleri ayıran temel nokta(örneğin o dönemin
uzlaşmacı Fransız burjuva kanadı Girodenler); feodalizmle olan ilişkileri ve
feodalizme karşı duruşlarıdır. Jakobenler, tavizsiz bir biçimde feodalizme ait
olan ruhban sınıfına, krala, monarşiye, soylulara karşı mücadeleyi savunurken
diğer burjuva kanatlar ise uzlaşmacı konumları gereği burjuvazinin korkak,
gerici kanadını oluşturmuştur.
Jakobenler
ile uzlaşmacı burjuvazinin arasındaki farkı anlamak için Kadetler örneğine
bakmak yeterlidir. 1789’dan yıllar sonra(1900’lerin ilk çeyreği) Çarlık Rusya’da
devrimci bir dönem yaşanıyor, tabandan halk bütün gücüyle devrimci bir seçenek
arıyor ancak burjuvazinin partisi Kadetler, feodal Çarlık karşısından uzlaşmacı
pozisyonlara girişiyor, tarihsel olarak oynaması gereken devrimci rolden geri
çekiliyordu. Rusya’da Kadetler Çarlığın ömrünü uzatırken, Fransa’daki
Jakobenler ise feodalizmin siyasal temsilcisi krallığa son vermek istiyordu.
Lenin
Jakobenizm ile ilgili şu görüşlerini şu şekilde aktarmıştır:
“Burjuva tarihçiler
Jakobenizmi bir düşüş –«alçalma»– olarak görüyor. Proletaryanın tarihçileri onu
ezilen sınıfın kurtuluş mücadelesinin en yüksek doruklarından biri olarak
görür. … Yirminci yüzyılda Avrupa’da ya da Avrupa ve Asya’nın sınır hattında
«Jakobenizm», devrimci sınıfın, yani yoksul köylülük tarafından desteklenen ve
sosyalizme ilerlemek için mevcut maddi temelden yararlanan proletaryanın
egemenliği olacaktır...” (Lenin, Can “Jacobinism”
Frighten the Working Class?, www.marxists.org)
Tepeden
inmecilik ile tabandan devrimcilik arasındaki farkı anlayabilmek ve
Jakobenizmin ‘tepeden inmecilik’ olmadığını anlamak için devrimin kişiye mi
yoksa halka mı mal edildiğine bakmak yeterlidir. Tepeden inmeci devrimlere en
yakın örnek; M.Kemal’in 1923 Cumhuriyet ilanı örneğidir. Bugün bile Cumhuriyet
kavramını ‘M.Kemal’i eklemeden tartışmak mümkün değildir. Üstelik bir halk
devrimi olması gereken cumhuriyet devrimi topyekün bir ismin yüceltildiği,
burjuva devrimciliğinin bilimselliğine sığmayan metafizik yorumlarla M.Kemal’e
yüklendiği içerikten oluşmaktadır. Burjuva devrimciliğin Jakobenizmden
aldığımızda; krallık aracılığıyla oluşturulmuş ‘tek isim’li iktidarın halka
verilmesi tezi ile 1923’ün Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyetine geçişte Cumhuriyetin
tek isimle(M.Kemal’le) özdeşleşmesi tepeden inmeciliğin sonucudur. Tepeden
inmeci devrimlerin bir özelliği de; istisnasız devlet bürokrasisinde yer almış
isimlerin öncülüğünde gerçekleşmesidir. Yine Mustafa Kemal örneğine dönersek
bir asker-bürokrat olarak tepeden inmeci devrimciliğin örneği olma konusunda
bahsedilen özelliğe sahiptir.
Jakobenizm’de
bir isim etrafında yüceltme görülmezken, devrim tabandan kitlelerin örgütlülüğü
ve talepleri ile şekillenirken; tepeden inmeci devrimlerin hepsinde kişi miti
yaratılmış, tabanın politik-toplumsal dönüştürücü özne olma rolü söz konusu
olmamıştır. Bu örnekleri, Nasır, Bismarck ile genişletmek mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder